Soğanlık Yeni, Pamukkale Sk. No:9, Daire:56 - KARTAL BUMERANG 34880 Kartal / İstanbul

info@arashukukdanismanlik.com.tr

+90 552 892 79 00

RESMİ BELGEYİ BOZMAK YOK ETMEK VEYA GİZLEMEK SUÇU TCK 205

RESMİ BELGEYİ BOZMAK YOK ETMEK VEYA GİZLEMEK SUÇU TCK 205

RESMİ BELGEYİ BOZMAK YOK ETMEK VEYA GİZLEMEK SUÇU TCK 205

Resmi Belgeyi Bozmak Yok Etmek veya Gizlemek Suçu Türk Ceza Kanunu’nun 205. Maddesinde düzenlenmektedir. İlgili kanun hükmü şu şekildedir:


Resmi Belgeyi Bozmak Yok Etmek veya Gizlemek Suçu TCK 205 

Resmî belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu

Madde 205  “Gerçek bir resmi belgeyi bozan, yok eden veya gizleyen kişi, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.”  

SUÇLA KORUNAN HUKUKİ DEĞER

?Resmi belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi suçunun işlenmesiyle o belgenin fonksiyonlarını yerine getirebilme imkanı ortadan kalkmış olur. Böylece kamunun varlığına güvendiği ve çeşitli hukuki sonuçlar bağlanan belgenin kaybı ile kamusal güven sarsılmış olur. 

SUÇUN MADDİ UNSURLARI

A. Suçun Hukuki Konusu: Suçun hukuki konusunu TCK m. 205 bakımından gerçek bir resmi belge oluşturmaktadır.

B. Fail : Suç hem özel kişiler hem de kamu görevlileri tarafından işlenebilir. Bu bağlamda suç özgü suç değildir. Ancak suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde verilecek olan ceza TCK m. 205 ikinci cümlesine göre arttırılır. 

C. Mağdur: Bu suçla kamunun güvenliğinin korunması amaçlandığı için, suçun mağduru kamudur. 

D. Eylem : Seçimlik hareketli olan bu suç tipi bir belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi suretiyle işlenebilir. Bu fiillerin ne şekilde gerçekleştirilmiş olması gerektiği kanunda ayrıca sayılmadığı için suç serbest hareketli bir suçtur. Bu hareketleri sırayla inceleyecek olursak;

• Belgenin yok edilmesi: Belgenin maddi varlığının herhangi bir şekilde ortadan kaldırılmasıdır.

• Belgenin bozulması: Belgenin hukuki sonuç doğuramaz hale getirilmesidir. Belgenin üzerinin karalanması, bir kısmının yakılması, üzerine su dökülmesi bu türdendir.

• Belgenin gizlenmesi: Belgenin ilgili kişiler tarafından kullanımının engellenmesi amacıyla saklanmasıdır. Bu seçimlik hareket bakımından suç kesintisiz bir suçtur. Bin anlık bir gizleme fiilinin bulunması yeterli değildir söz konusu gizlemenin belirli süre devam etmiş olması gerekir. 

F. Suça Etki Eden Haller : Resmi belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesi suçu bakımından suç eğer ki kamu görevlisi tarafından işlenirse ceza TCK m. 205 ikinci cümleye göre artırılır. 

SUÇUN MANEVİ UNSURU

?Suçun manevi unsuru genel kasttır. Failin bir belgeyi yok ederken, bozarken veya gizlerken sahip olduğu saikin bir önemi de yoktur. Suç ayrıca olası kastla da işlenebilir. Ancak bu suçun taksirle işlenebilmesi mümkün değildir. 

HUKUKA AYKIRILIK UNSURU

?Hakkın kullanılması veya kanun hükmünün icrası şeklinde gerçekleştirilen fiiller suç teşkil etmeyecektir. Bu duruma örnek vermek gerekirse karşılığını ödediği senedi alacaklıdan teslim alan borçlu artık o senedi yok edebilir. Zira artık mülkiyeti kendisinde olan bu senet üzerinde dilediği gibi tasarrufta bulunabilme hakkı  vardır. Ayrıca bu suç bakımından kanun hükmünün yerine getirilmesi de suçu hukuka uygun hale getiren bir unsur olarak karşımıza çıkmaktadır. 

SUÇUN NİTELİKLİ HALİ

?Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımından suçun nitelikli hali, maddenin 1. Fıkrasının ikinci cümlesinde belirtilmiştir. Söz konusu hükme göre,  “Suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır.” Bu durumda kamu görevlisinin resmi belgeyi bozması, yok etmesi veya gizlemesi halinde suçun nitelikli hali işlenmiş olacaktır. 

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ

Bu başlık altında; teşebbüs, iştirak, içtima konularına değinilecektir. 

a. Teşebbüs: Teşebbüs TCK’nın 35. Maddesinde düzenlenmiştir. İlgili hükme göre, Madde 35- “(1) Kişi, işlemeyi kastettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamaz ise teşebbüsten dolayı sorumlu tutulur. 

(2) Suça teşebbüs halinde fail, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığına göre, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası yerine on üç yıldan yirmi yıla kadar, müebbet hapis cezası yerine dokuz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diğer hallerde verilecek cezanın dörtte birinden dörtte üçüne kadarı indirilir.”

?Suçun tamamlanabilmesi için failin belgeyi yok etmiş, bozmuş veya gizlemiş olması gerekmektedir. Fail henüz belgeyi yok edemeden veya bozamadan engel bir sebebin ortaya çıkmış olması halinde suçun teşebbüs aşamasında kaldığının kabulü gerekir. Yargıtay, yırtılmış olan belgenin sonradan yapıştırılarak bir araya getirilmesi halinde suçun teşebbüs aşamasında kaldığını kabul etmektedir. Suç resmi belgenin gizlenmesi şeklinde gerçekleşmişse eğer ve gizlenen belge aramalar sonucu bulunursa suç teşebbüs aşamasında kalmış sayılmaz artık suç tamamlanmıştır.

b. İştirak: Bir suç, birden fazla kişi tarafından işlendiği takdirde suça iştirak hükümleri uygulama alanı bulur. TCK’daki düzenlemeye göre; suça iştirak, yardım etme veya azmettirme şeklinde olabilir. Yardım eden, suçun icrasına maddi manevi destek olan kişi, azmettiren ise; aklında suç işleme düşüncesi olmayan kişiye suç işleme kararı verdirerek suç işlemesini sağlayan kişidir. Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımından ise, iştirak yönünden genel hükümler uygulanır. Suça azmettirme ve yardım etme mümkündür. 

c. İçtima: Ceza kanunumuzda kural olarak ne kadar suç varsa o kadar ceza verilir. Ancak içtima hükümleri gereğince birden fazla suç işlenen bazı durumlarda birden çok suç bir suçta toplanmış olabilir. Fail bu durumda suçların içtimaı esasına göre cezalandırılır.  Bu suçların hepsinin ayrı ayrı cezalandırılması öngörülüyorsa burada gerçek içtima vardır. Bir fiille birden çok suçun meydana gelmesine sebebiyet veren kişi, bu suçlardan en çok cezayı gerektirenle cezalandırılır. Bu duruma fikri içtima denir. Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımından ise incelenmesi gereken TCK m. 281’de düzenlenen “Suç Delillerini Yok Etme, Gizleme veya Değiştirme” suçuyla arasındaki içtima ilişkisi üzerinde durulmalıdır. Somut olay nezdinde değerlendirme yapılırken, failin tek bir fiili ile her iki suçun unsurlarını da gerçekleştirmiş ise fikri içtima ilişkisinin bulunduğu söylenmelidir. 

SUÇTA MUHAKEME USULÜ 

?Suçun soruşturması ve kovuşturması re’sen yapılır. Bu bağlamda suç şikayete tabi değildir. Bir takip şartı bulunmadığı halde, suçun kamu görevlisi tarafından işlenmesi halinde soruşturma izninin alınması gerekecektir. 

Resmi Belgeyi Bozmak Yok Etmek veya Gizlemek Suçu Görevli Mahkeme

?Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek fiilleri bakımından görevli mahkeme Asliye Ceza Mahkemeleridir. 

Resmi Belgeyi Bozmak Yok Etmek veya Gizlemek Suçu Zamanaşımı

?Dava zamanaşımı suç işlendikten belirli bir süre geçtikten sonra dava açılmamışsa söz konusu dava hakkının düşmesi sonucunun doğmasıdır.  Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımından olağan dava zamanaşımı süresi 8 yıldır. Suç bu süreler içerisinde her zaman soruşturulabilir ancak bu süre dolduktan sonra soruşturması yapılamayacaktır. 

SUÇUN ADLİ PARA CEZASINA ÇEVRİLMESİ

?Adli para cezası, işlenen suça karşılık olarak hapis cezasıyla birlikte veya ek başına verilebilen bir yaptırım türüdür. Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımdan verilen hapis cezası miktarı adli para cezasına çevrilemeyecektir. 

SUÇTA CEZANIN ERTELENMESİ

?Cezanın ertelenmesi genel olarak, mahkeme tarafından verilen cezanın cezaevinde infaz edilmesinden şartlı olarak vazgeçilmesidir. Erteleme süresi boyunca başkaca bir suç işlenmemesi halinde ceza infaz edilmiş sayılacaktır. Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu bakımından cezanın ertelenmesi hükümlerinin uygulanması mümkündür. 

SUÇTA UZLAŞMA HÜKÜMLERİ

?Uzlaşma; CMK’nın 253. Maddesinde düzenlenmektedir. Uzlaştırmaya tabi suçlar ilgili kanun maddesinde belirtilmiştir. Resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek suçu uzlaşma hükümlerine tabi değildir. ?

Resmi Belgeyi Bozmak Yok Etmek veya Gizlemek Suçu Yargıtay Kararları

?YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas:2017/4095 Karar:2017/9350“5327 sayılı TCK’nın 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanağının imkansız hale getirilmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek yok edilmesi ya da belgenin bütünlüğüne dokunmaksızın hak sahibinin ondan yararlanmasını engelleyecek şekilde gizlenmesi gerekmektedir. Failin bir belgeyi ortadan kaldırmak, bozmak veya gizlemekle elde etmek istediği sonuç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemekten ibarettir.

Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir. Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Belgenin bozulması, yok edilmesi veya gizlenmesinin amacı hak sahibinin suça konu belgeden yararlanmasının önlenmesidir. Diğer bir anlatımla anılan suç, hak sahibinin o belgeden yararlanmasını engellemek amacıyla kanıt değeri taşıyan belgelerin ortadan kaldırılması, bozulması ya da gizlenmesi suretiyle oluşacaktır. 

Somut olayda sanığın, eniştesi olan mağdur … ve ablası …’ye ait evlilik cüzdanını haberleri olmaksızın, daha önceki tartışmalarından dolayı kızgınlıkla alıp soruşturma aşamasında teslim etmesi şeklinde gerçekleşen eyleminin, belgenin niteliği de dikkate alındığında hak sahiplerinin belgeden yararlanma olanağını ortadan kaldırmadığı ve sanığında bu amaçla hareket etmediği anlaşılmakla, yasal unsurları itibarıyla oluşmayan “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçundan sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA”

?YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas: 2017/4894 Karar: 2017/8843 “5327 sayılı TCK’nın 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için resmi bir belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilerek ondan faydalanma olanağının engellenmesi suretiyle bozulması veya belgenin maddi varlığına son verilerek hak sahibinin ondan yararlanmasının engellenmesi gerekmektedir. Nitekim, belge ortadan kalkınca veya bozulunca bu yararlanma olanağı kalmayacağından failin elde etmek istediği sonuç da gerçekleşecektir.

Gerçek belgenin aslı ortadan kaldırılarak veya bozularak sonuç elde edildiğinde suç da tamamlanmış olur. Somut olayda; a)Suşehri Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/172 Esas sayılı dosyasına ait duruşma davetiyesinin sanığa tebliğ amaçlı verilen tebliğ alındısı olduğu, söz konusu tebligatın 21.01.2009 tarihinde resmi posta ile kurum evrak kayıt servisine intikal ederek sanığa havale edilip imza karşılığı 22.01.2009 tarihinde sanık tarafından zimmetle evrakın teslim alındığı, tebliğ alındısının bir örneğinin dava dosyasına iade edilmesi nedeniyle belgenin hukuki sonuç doğurduğunun anlaşılması karşısında; sanığın elinde bulunan tebligatın muhatapta kalan kısmının suç oluşturmayacağı gözetilerek bu fiilden dolayı beraat kararı verilmesi gerekirken zincirleme suç kapsamında değerlendirilmesi, 

b) Sanığın, kendisine tevdi edilen resmi niteliği haiz evrakın havale bölümünü ve sözleşmeli avukatlara teslim edilen dava dosyalarına ilişkin tutanak ve çizelgeleri yırttığı iddia ve kabul edilmiş ise de; gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde ortaya çıkarılması bakımından, suça konu belgelerin asıllarının katılan kurumda veya elektronik ortamda mevcut olup olmadığı tespit edilip, belge asıllarının mevcudiyeti halinde eylemin suç oluşturmayacağı, mevcut olmaması halinde ise elde bulunan parçaların bir araya getirilmesi halinde teşebbüs aşamasında kalıp kalmayacağının belirlenmesinden sonra sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken eksik araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi,
Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA”

YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas: 2023/83 Karar: 2023/5186 “Müdürü olarak görev yapan sanığın, … ve … isimli öğrencinin velisi olan …’a ait dilekçeleri, okulun gelen evrak kayıt defterinde tahrifat yapmak suretiyle geçmiş tarihli olarak kaydettiği ve bu şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçunu işlediğinin iddia ve kabul olunduğu olayda; suça konu gelen evrak kayıt defteri aslı üzerinde Heyetimizce yapılan gözlemde, 147. sayfanın 271. sırasında bulunan …’e ait gerçek kaydın altına, yalnızca “…” isminin yazıldığı, önceki kaydın silinmediği ve başkaca herhangi bir tahrifat da yapılmadığından, sahteciliğe konu bir belge oluşturulmadığı, 126. sayfanın 131. sırasında bulunan kaydın ise …’e ait olmasına karşın, üzerinin daksillenerek …’nın isminin yazıldığı, ancak yapılan bu tahrifatın ilk bakışta kolaylıkla fark edildiği, mevcut haliyle aldatma niteliğinin bulunmadığı ve gerçek kaydın kime ait olduğu da tespit edildiğinden; sanığın eyleminin TCK’nin 205. maddesinde düzenlenen “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçuna vücut vereceği ve bu suçun da teşebbüs aşamasında kaldığı gözetilmeden, sanık hakkında zincirleme şekilde kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği suçundan mahkûmiyet hükmü kurulması, Yasaya aykırı, sanık müdafilerinin temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görüldüğünden, 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA”

?YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas:2017/12640 Karar:2019/7511 “5237 sayılı TCK’nin 205. maddesindeki “resmi belgeyi bozmak, yok etmek ya da gizlemek” suçunun oluşabilmesi için belgenin içeriğindeki bilgilerin anlaşılmaz, kullanılamaz hale getirilmekle birlikte belgenin maddi varlığına dokunulmaksızın ondan faydalanma olanaklarının ortadan kaldırılması ya da belgenin tamamen yok edilmesi gerekeceği, somut olayda sanığın nüfus cüzdanındaki kimlik bilgileri üzerinde herhangi bir kazıntı ya da silinti yapmadan belgedeki orjinal fotoğraf üzerine farklı fotoğraf yapıştırmak suretiyle tahrifat yaptığı belgeyi kullanmaktan ibaret eyleminde; 5237 sayılı TCK’nin 205. maddesinde düzenlenen suçun değil, unsurlarının oluşması halinde aynı Yasanın 204/1. maddesindeki suçun oluşacağı, dosya arasında bulunan suça konu belge aslının heyetimizce incelenmesinde nüfus cüzdanındaki fotoğraf değişikliğinin ilk bakışta ve kolaylıkla dikkat çekecek nitelikte olması nedeni ile, aldatma kabiliyetinin olmadığının anlaşılması karşısında unsurları itibariyle oluşmayan “resmi belgede sahtecilik” suçundan beraati yerine, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçundan mahkumiyetine hükmolunması, Yasaya aykırı, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA”

?YARGITAY 11. Ceza Dairesi Esas:2015/5851 Karar:2016/7709 “Sanığın aralarındaki ticari ilişkiye istinaden katılana verdiği senedi yırtmak suretiyle yok ettiği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında, senetlerin bedelini ödediğini ve bu sebeple de senetleri yırtıp attığını beyan etmesine karşın, senet bedellerinin ödediğine dair herhangi bir yazılı delil sunamadığı gibi tanık da gösteremediği, katılan …‘ın başlangıçtan beri tutarlılık arzeden anlatımlarında, olay günü sanığın borcunu ödeyeceğini söyleyerek senedi istemesi üzerine, oğlu … ile birlikte senedi gönderdiğini, sanığın inceleme bahanesiyle eline aldığı senedi yırttığını bildirdiği, katılanın anlatımlarının oğlu … ve olay esnasında olay yerinde bulunan tanık … tarafından doğrulandığı anlaşılmakla, senedin Türk Ticaret Kanunu‘nda yazılı unsurlarının tam olması durumunda eylemin ‘resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek‘, unsurlarının tam olmaması durumunda ise, belgenin özel belge niteliğinde kabul edilmesi gerektiğinin bir sonucu olarak, eylemin ‘özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek“ suçunu oluşturacağı cihetle, senedin üzerinde keşideci ad ve soyadı ile imzası dışında herhangi bir kayıt bulunmadığı hususunun katılan ve tanık beyanları ile tespit edildiği nazara alınarak, sanığın üzerine atılı eylemin 5237 sayılı TCK’nun 208. maddesi kapsamında “özel belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” suçunu oluşturacağı gözetilmeden yazılı şekilde beraat hükmü kurulması, Yasaya aykırı, katılanın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA”